Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

28 Şubat 2011 Pazartesi

Beşikten Mezara...

Hepimiz için aynı son geçerli. Ne kadar değiştirmek istesek de, korksak da, cesaretle göğüslesek de, sonunda aynı noktada buluşacağız. Kimi bunu bir başlangıç olarak görecek, kimi bir bitiş. Bazılarımız tekrar tekrar bu dünyaya gelmeyi hayal ederken, bazılarımız da derin bir sükunet içerisinde ne tarafa gideceğini bekleyeceğini düşünür...

Asıl önemli olan sınırlı ömrümüzde neler yaptığımız değil midir? O son nefesimizden bir sonraki gün nasıl anıldığımız? Neleri başardığımız, neleri başaramadığımız?

Benim tercihim çok akıllı, zeki, başarılı olmama rağmen, bir ulusun, bir milletin başına bazı dertleri saran birisi olarak anılmak olmazdı şahsen... Sadece bir kaç kişiye ulaşabilsem de, daima aydınlık peşinde koşan, karanlığı kovalamaya çalışan birisi olarak anılmak isterdim...

Hıncal Uluç'luk yapmayacağım, bu seferki yazım kısa olacak. Aramızdan ayrılanlara rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum. Ha bir de kendilerine öteki tarafta kolay gelsin diyorum...

Selamlar

24 Şubat 2011 Perşembe

Nelerden Korkmamalıyız?

  • Düşündüklerimizi özgürce ifade etmekten,
  • Atatürk rozetimizi her gün giydiğimiz giysilere iliştirmekten,
  • Kişisel düşüncelerimizi paylaştığımız medya araçlarının kapatılmasından,
  • Dekolte giymekten,
  • Kadın olmaktan,
  • Cumhuriyet kadını olmaktan,
  • Aksırıp tıksırmaktan,
  • İnandığımız şeyler adına mücadele etmekten,
  • Birkaç kişiyi daha ümidini yitirmemeye ikna etmeye çalışmaktan,
  • Aktif olmaktan,
  • Vatanımızın bütünlüğü için endişe etmekten,
  • Mini etek satın almaktan,
  • Açık saçlarımızı rüzgarda savurmaktan,
  • Fişlenmekten,
  • Yıldırma politikalarından,
  • Eşit haklar için savaşmaktan,
  • Demokratik geçinip ülkeyi yozlaştıranlardan,
  • Din ve yoksulluğu kendi ideolojileri için kullanmaktan çekinmeyenlerden,
  • Yarın tek bir hareketle işimizi elimizden alıp, yandaşını yerimize yerleştirecek güçte olanlardan,
  • Memleketi peşkeş çekip, cebini dolduranlardan,
  • Bizim gibi düşünmeyenlerden...
Bunlar yerine, bence korkmamız gereken ilk şey  : "Çocuklarımıza özgür bir memleket bırakamamak". Altına yerleştirilebilecek maddeleri size bırakıyorum...

Selamlar

18 Şubat 2011 Cuma

Biz Nerede Yaşıyoruz?

Çok değişik cümleler sarfediliyor, sürekli, değişik zamanlarda, ara ara, hiç boş bırakmıyorlar :
  • "Kardeşim sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra sonucundan şikayet etmen makul değildir." Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker
  • ''Başörtüsüz kadın, perdesiz bir eve benzer. Perdesiz bir ev ise ya satılıktır ya kiralık.'' Necip Fazıl Kısakürek & Recep Tayyip Erdoğan
  • "Önce kadınların kendi dayanışmasını sağlamak gerekir. Bakıyorsun bir başörtülü bayan, kalkıp başı açık bayan için 'Ben senin haklarını savunacağım' diyor. 'Seni mahalle baskısından kurtarmak için her türlü mücadeleyi vereceğim' diyor. Ama öbür taraftan, başını örtmeyen hanım kardeşim, kalkıp başı örtülü olan için 'Ben de senin için bu mücadeleyi vereceğim' diyemiyor. İşte işin sırrı bu.'' Recep Tayyip Erdoğan
Nerede yaşıyoruz allahaşkına? Ne için savaş veriyoruz? Konu nerelere çekiliyor? Dekolte nedir? Sınırı nedir? Bunun tartışılması bile utanç verici, bakın istatistikler ne diyor?
  • Her 5 kadından 1'i hayatlarının bir noktasında tecavüz vaya tecavüze teşebbüs kurbanı oluyor. ABD'de bu sayı 4'e düşmektedir.
  • Dünya kadın nüfusunun %10'u hayatlarının bir noktasında tecavüze maruz kalıyor.
  • Dünya çapında tecavüz kurbanlarının %10'unu erkekler oluşturuyor.
  • Her 4 kız çocuktan biri ve her 4 erkek çocuktan biri 18 yaşına gelmeden cinsel istismar veya tecavüzle karşılaşıyor.
  • Tecavüz kurbanlarının %70'i tecavüzcüyü tanıyor.
  • Tecavüze uğrayan kadınların %54'ü bunu 18 yaşına gelmeden yaşıyor.
  • Güney Afrika'da hergün 147 kadın tecavüze uğramaktadır.
  • Fransa'da her yıl 25.000 kadın tecavüze uğramaktadır.
  • ABD'de her 90 saniyede bir 1 kadın tecavüze uğramaktadır.
  • Türkiye'de kadınların %35.6'sı bazan; %16.3'ü sık sık aile içi tecavüze uğruyor.
  • Türkiye'de her 4 saatte bir tecavüz veya tecavüze yeltenme suçu işlenmektedir.
Bu sonuçlara göre erkekler de, bebekler de, çocuklar da herhalde dekolte yüzünden tecavüzcülerin hedefi oluyorlar!!!
Şimdi bu hedef şaşırtma değildir de nedir? "Örtünün! Yoksa başınıza geleceklerden siz sorumlusunuz!" diyen bir öğretim görevlisi(!) var karşımızda... Dersine girdiği onlarca beyni zehirleyecek, bu sapkın düşüncelerini aktaracak ve içlerinden bir iki tanesi bile etkilense, dekolte olarak tanımladığı her şeyi giyen bir kadına tecavüzü hak görebilecek duruma gelebilecek. Artık üniversitelerimizde bunlar öğretiliyor...
Hadi hayırlısı,

Selamlar